Bu karalamalar İstanbul'da kaldığım zamanlar Keşan'a kaçtığım yolculuklarımın birisinde gerçekleşti. Aslında hissettiklerimi tam olarak aktaramasam da, yolculuk aynen böyleydi.. Bir kaplumbağa yavaşlığında ilerleyen otobüs(ya da bana öyle geldi) elimde yaşanacak bir kaç saat ile ben.. Dönüş yolunda, orada kaybettiğim o bir kaç saatin ve uzun süre hasretlik çekecek olmamın üzüntüsüyle ben..
Açıklama yaptım madem tam olsun:) Bilmeyenler için, erkek arkadaşım Keşan'da asker.. Şafak kaç diye sorduğunuzu duyar gibiyim:P Saymıyorum ki:)) Ay olarak düşünürsek 2,5 ay kaldı.. "Eee dert ettiğin şeye bak Esra sen de, azıcık kalmış işte".. diyenlere bi cevabım yok.. Yaşamak lazım sadece;) Yine de yolculuklar güzeldir, özlemek güzeldir, sevmek en güzeli.. :)
Bu çizimi ben sevdim.. Ama bi de renklendirince görün;) Boş tarlalar aslında gelincik doluydu, bi de o heryerde biten sarı sarı isimsiz çiçekten..
Hadi bana kolay gelsin canım takipçilerimm:))
Ben çok sevdim çizimi çok şirin :)
YanıtlaSilÇok sevindim:) Teşekkür ederimm..
YanıtlaSilellerine sağlık şekerim (:
YanıtlaSilbir an önce kavuşmanızı yürekten diliyorum biliyosun (;
Teşekkür ederim Ess'im benimm ;)
YanıtlaSil